Arabuluculuk Anlaşma Belgesi ile İhtiyati Haciz

Günümüz hukuk uygulamalarında, alacakların korunması amacıyla kullanılan çeşitli teminat yolları büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, icra edilebilir şerh ve arabuluculuk anlaşma belgesi uygulamalarının, alacaklının menfaatini güvence altına alacak nitelikte olduğu vurgulanmaktadır. Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2024 tarihli kararında özetlenen husus, bu yöntemlerin birlikte nasıl kullanılabileceğini göstermesi bakımından önem arz etmektedir.

Kararın Özeti ve Uygulama Prensibi

Kararın temelinde, taraflar arasında varılan arabuluculuk anlaşması belgesinin, alacaklının icra edilebilir şerh alınmış olmasından sonra ihtiyati haciz talebinde bulunabilmesi hususu yer almaktadır. Özetle;

  • İcra Edilebilir Şerh: Alacak hakkının kesinleşmiş olduğunun ve ilgili taşınır veya gayrimenkul üzerinde icra takibi başlatılabileceğinin gösterilmesi bakımından, şerhin alınması önemli bir teminat unsuru olarak değerlendirilmektedir.
  • Arabuluculuk Anlaşma Belgesi: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözülmesi, anlaşmaya varıldığını belgeleyen sözleşme niteliğinde olup, bu belge alacaklının haklarının korunmasına ek bir güvence sağlamaktadır.
  • İhtiyati Haciz Talebi: Kararın özünde, yukarıdaki iki unsurun mevcut olması halinde, alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunmasının hukuki zemini bulunduğu kabul edilmiştir. Bu, alacaklının, alacağın tahsili sürecinde risklerin minimize edilmesine yönelik önemli bir uygulama örneğidir.

Hukuki Değerlendirme

Kararın arka planında yatan temel hukuki düşünce, alacaklının, alacak hakkının ifasını temin edebilmek amacıyla gerekli teminat yöntemlerine başvurabilme hakkını korumaktır. İcra edilebilir şerh, mahkemelerce onaylanmış bir belge niteliği taşırken; arabuluculuk anlaşması belgesi ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın belirli çerçevede çözümünü gösterir. Bu iki belge birlikte değerlendirildiğinde:

  • Teminat ve Güvence: İcra edilebilir şerh, malvarlığı üzerindeki alacak hakkının devamlılığını ve icra edilebilirliğini garanti altına alırken, arabuluculuk anlaşması belgesi de taraflar arasında varılan uzlaşmanın somut bir göstergesi olarak, alacaklının lehine yorumlanmaktadır.
  • Yargı Kararlarında Esneklik: Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’nin kararında görüldüğü üzere, alacaklının, somut delillerle desteklenen ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi yerine, iki belge arasındaki uyum ve karşılıklı güvence ilkesine dayanılarak talebin kabul edilebilir olduğu değerlendirilmiştir.
  • Uygulamadaki Etkileri: Bu karar, benzer uyuşmazlıklarda tarafların, arabuluculuk süreçlerinde elde ettikleri anlaşma belgeleriyle alacaklarını güvence altına almalarını sağlayacak bir emsal teşkil etmektedir. Dolayısıyla, alacaklının alacaklarını daha etkin bir şekilde tahsil edebilmesi açısından önemli bir içtihat niteliği taşımaktadır.

Sonuç

Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 14.11.2024 tarihli kararı, alacaklının korunması hususunda iki temel unsur olan icra edilebilir şerh ve arabuluculuk anlaşma belgesi ile ihtiyati haciz talep edilebileceğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, hukuk uygulamalarında teminat yollarının etkin kullanımını teşvik ederken, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümüne de olumlu katkı sağlayacaktır. Hukuk çevreleri için bu karar, benzer davalarda referans teşkil edecek nitelikte olup, alacakların korunmasına yönelik stratejik bir uygulama örneği olarak değerlendirilebilir.

Makalemizi Oylar mısınız?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now

WhatsApp
Merhaba; ben arabulucu ,size nasıl yardımcı olabilirim.