Arabuluculuk, hukuk sistemimizde dava şartı olarak zorunlu hale getirilen önemli bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak arabuluculuk sürecinde uygulanacak usul kurallarının ihlali durumunda, bu eksikliklerin hukuki sonuçları �0fcretünmeye devam etmektedir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 26 Nisan 2022 tarihli kararıyla (Esas: 2022/3398, Karar: 2022/5294), arabuluculuk sürecindeki usul eksikliklerinin dava şartının gerçekleşmiş sayılıp sayılmayacağına ilişkin kritik bir uyuşmazlığa çözüm getirmiştir.
Uyuşmazlık ve Yargıtayın Kararı
Uyuşmazlık, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 12.02.2020 tarihli kararı üzerine ortaya çıkmıştır. Söz konusu kararın özü, arabulucunun taraflara usulünce ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğuna ilişkin yükümünü yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması durumunda dahi, arabuluculuk dava şartının gerçekleşmiş sayılması gerektiği yönündedir. Yargıtay, bu görüşü benimseyerek, usul eksiklikleri nedeniyle davanın usulden reddedilemeyeceğine hükmetmiştir.
Kararın Hukuki Gerekçesi
Yargıtay, kararında şu noktalara vurgu yapmıştır:
- Arabuluculuk Dava Şartı: 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş sayılabilmesi için, arabulucunun belirli usul kurallarına uygun davranması beklenmektedir. Ancak bu usul kuralları, tarafların ana uyuşmazlık çözümüne erişmesini engelleyecek derecede şekilcilikle uygulanmamalıdır.
- Arabulucunun Sorumluluğu: Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğu, sürecin etkinliği açısından kritik öneme sahiptir. Bununla birlikte, bu sorumluluğun yerine getirilmesindeki eksiklikler, taraflardan birinin dava hakkının önünde bir engel oluşturmamalıdır.
- Hukukî Ekonomiklik ve Etkinlik: Arabuluculuk süreci, yargılama süreçlerini hızlandırmak ve uyuşmazlıkların çözümünde ekonomik bir yöntem sağlamak için tasarlanmıştır. Bu amaca uygun olarak, usul eksiklikleri nedeniyle dava şartını gerçekleşmemiş saymak, sürecin etkinliğini zedeleyebilir.
Değerlendirme
Bu karar, arabuluculuk sürecinde taraflara ulaşılamaması ya da usul eksiklikleri nedeniyle davanın usulden reddedilmesi riskine ilişkin önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Karar, hukuki şekilcilikten ziyade, sürecin amacına uygun bir şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekmektedir.
Sonuç
Yargıtay’ın bu karıarı, arabuluculuk süreçlerinin daha etkin ve amacına uygun bir şekilde yürütülmesi için önemli bir adımı temsil etmektedir. Bu karar, uygulamada arabuluculuk sürecine ilişkin yaşanabilecek muhtemel sorunları ve eksiklikleri gidermede önemli bir hukuki kılavuz sunmaktadır.
Karar
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ
UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE DAİR
Y A R G I T A Y K A R A R I
‘’…Uyuşmazlığın, “arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması hâlinde dahi 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen arabuluculuk dava şartının gerçekleşmiş sayılacağı ve davanın usulden reddine karar verilemeyeceği” şeklindeki Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2020/214 Esas, 2020/149 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine….’’ YARGITAY 9. Hukuk Dairesi ESAS : 2022/3398 KARAR : 2022/5294 Tarihi: 26-04-2022)