GİRİŞ Arabuluculuk sistemi, hukuk sistemimize alternatif bir uyuşmazlık çözüm yolu olarak entegre edilmiştir. 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesi, belirli davalarda arabuluculuk faaliyetinin tamamlanmasını dava şartı olarak öngörmektedir. Ancak uygulamada, arabuluculuk faaliyetinin usulünce yürütülmediği durumlarda dava şartının yerine gelip gelmediği tartışma konusu olabilmektedir. Bu konudaki önemli bir çelişkiye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/3398 E. ve 2022/5294 K. sayılı kararı ışık tutmuştur.
YARGITAY KARARI’NIN ÖZETİ Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bölge adliye mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığı gıdermek amacıyla verdiği kararında şu kritik sonuca varmıştır:
“Arabulucunun taraflara ulaşma ve toplantıya davet etme sorumluluğunu usulünce yerine getirmeden arabuluculuk faaliyetini sonlandırması hâlinde dahi, 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen arabuluculuk dava şartının gerçekleşmiş sayılacağı kabul edilmelidir.”
Bu karar, arabuluculuk sürecinde meydana gelebilecek usulsüzlüklerin dava şartı önünü tıkamasını önlemeye yönelik bir hukuki ilkedir.
KARARIN DETAYLI ANALİZİ
- Arabuluculuk Dava Şartının Kapsamı 7036 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, iş davaları gibi belirli davalarda tarafların dava açmadan önce arabuluculuk faaliyetine başvurması şartı aranmaktadır. Bu düzenleme, mahkemelerin iş yükünü azaltmak ve taraflar arasında dostane bir çözümü teşvik etmek amacıyla getirilmiştir.
- Arabulucunun Yükümlülükleri Arabulucunun, taraflara ulaşma, toplantıya davet etme ve faaliyetini usulünce yürütme gibi önemli yükümlülükleri vardır. Ancak bu yükümlülüklerin ihlal edilmesi, Yargıtay’a göre dava şartını ihlal anlamına gelmemektedir.
- Uyuşmazlık Noktası Arabulucunun davet prosedürünü eksik ya da yanlış şekilde yürütmesi hâlinde, bazı mahkemeler bu durumu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği şeklinde değerlendirmiştir. Bu da uygulamada büyük çelişkiler yaratmıştır.
- Yargıtay’ın Sonucu Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, arabuluculuk faaliyetindeki usulsüzlüklerin tarafların sorumluluğunu etkilemeyeceğini, dolayısıyla arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş sayılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu karar, arabulucunun hatası nedeniyle tarafların dava hakkının engellenmesini önlemektedir.
KARARIN PRATİKTEKİ SONUÇLARI
- Tarafların Mağduriyetinin Önlenmesi Arabuluculuk faaliyetinin usulünce tamamlanmadığı hâllerde dahi dava şartı yerine getirilmiş kabul edileceği için taraflar gereksiz usulî engellerle karşılaşmayacaktır.
- Arabuluculuk Sisteminin İtibarının Korunması Bu karar, arabuluculuk sürecinin etkinliğini azaltabilecek olumsuzlukları gidermekte ve sistemin ısrarla uygulanmasını sağlamaktadır.
- Mahkemelere Yönelik Kılavuzluk Yargıtay’ın bu karara dair gerekçesi, bölge adliye mahkemeleri arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmakta ve uygulamada birlik sağlamaktadır.
SONUÇ Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu kararı, arabuluculuk sistemine dair önemli bir ilkeyi vurgulamaktadır: Arabulucunun usulsüzlük yapması tarafların dava hakkını engellemez. Bu karar, hem hukuk uygulamasında birliği sağlamakta hem de arabuluculuk sisteminin amacını desteklemektedir.