ihtiyari arabuluculuk zamanaşımını keser mi

ARABULUCULUK FAALİYETİNE BAŞVURMANIN DAVALARA ETKİSİ

  • Zamanaşımı Açısından

Arabulucuya başvurmanın etkilerinin incelenmesi hususunda ele alınması gereken ilk konu zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere olan etkisidir. İhtiyari arabuluculuk söz konusu olduğunda, 6325 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması durumunda ise, 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Kanun’a eklenmesi kabul edilen 18/A maddesinin 15. bendi doğrultusunda, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duracak ve hak düşürücü süreler işlemeyecektir.

Bu noktada, ihtiyari arabuluculuk ile dava şartı olan arabuluculuk arasında sürelerin başlaması yönünden bir fark bulunmaktadır. 6325 sayılı Kanun’un 16. maddesinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren arabuluculuk sürecinin başlayacağı, dolayısıyla bu sürelerin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı belirtilmişken, 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Kanun’a eklenmesi kabul edilen 18/A maddesinin 15. bendinde ve İMK 3. maddesinin 17. bendinde belirtildiği üzere arabuluculuk bürosuna başvurulmasından itibaren zamanaşımının duracağı ve hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kararlaştırılmıştır.

Arabuluculuk sürecinin sona ermesi bakımından ise, ihtiyari arabuluculuk açısından 6325 sayılı Kanun’un 17. maddesinde belirtilen durumlardan birinin varlığı aranmışken, dava şartı olan arabuluculuk durumunda ise son tutanağın düzenlenme tarihi esas alınmıştır.

  • Anlaşmaya Varılamaması Durumunda

Arabuluculuk süreci sonucunda, taraflar anlaşmaya varabileceği gibi, anlaşmaya varılamadan da sürecin sonlandırılması mümkündür. Zira dava şartı olarak arabuluculukta dahi zorunlu olan anlaşmaya varmak değil, dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvurmaktır. Taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varamazlarsa, bu durum arabulucu tarafından bir son tutanakla belgelendirilir. Dava şartı olan arabuluculuk faaliyeti sonucunda, işbu son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur.

Aksi halde, yukarıda değinildiği üzere bir haftalık kesin süre verilmesi ve bu süre içinde de son tutanak ibraz edilmediği takdirde davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerekmektedir. İhtiyari arabuluculuk süreci sonucunda düzenlenen son tutanağın ise, mahkemeye ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

  • Anlaşmaya Varılması Durumunda

Arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların anlaşmaya varması halinde ise, anlaşılan hususların kapsamı taraflarca belirlenir ve anlaşma belgesi düzenlenmek istenirse bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Bu anlaşmaya, yetkili sulh hukuk mahkemesi uyarınca icra edilebilirlik şerhi (order for enforcement) verilmesi suretiyle ilam niteliğinde belge özelliği kazandırılması mümkündür.

Ancak önemle belirtmek gerekir ki, 7036 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 6325 sayılı Kanun’un 18. maddesine eklenen 4. fıkra uyarınca taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge niteliğini haiz olacaktır. İlam niteliğinde belge sayılmanın icra hukukundaki sonucu, söz konusu anlaşma belgesine dayanarak ilamlı icraya konu edilebilmesidir.

Değinilmesi gereken bir diğer husus ise, 4667 sayılı Avukatlık Kanunu‘nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na eklenen 35/A maddesi uyarınca, bir uyuşmazlık hakkında dava açılmadan önce veya dava sırasında tarafların uzlaşması halinde, uzlaşılan hususların tutanak altına alındığı ve taraflar ve avukatları tarafından imzalandığı takdirde ilam niteliğinde belge sayılacağıdır.

Dolayısıyla, arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşmaya varması halinde anlaşma belgesinde tarafların ve avukatlarının imzasının bulunması, anılan kanun hükmü sayesinde belgenin ilam niteliğinde belge sayılması için yeterli kabul edilmelidir.

Arabuluculuk süreci sonucunda tarafların anlaşmaya varmasının en önemli ve arabuluculuk faaliyetine işlerlik kazandıran sonucu ise, 6325 sayılı Kanun’un 18. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında tarafların dava açamamasıdır.

İhtiyari Arabuluculukta Sürelerin Durumu

İhtiyari arabuluculukta, arabulucuya başvurunun sürelere etkisi daha farklı. Örneğin bir ticari uyuşmazlıkta şu anda doğrudan dava açılabileceği gibi dava açmadan veya açıldıktan sonra “ihtiyari olarak” arabulucuya başvurmak mümkün.

Bu şekilde ihtiyari başvuruda, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmıyor (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu md. 16/2).

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlıyor.

Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren süreç işlemeye başlıyor.

Arabuluculuk Yoluna Başvurmak Zamanaşımını Keser mi?

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

Dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması durumunda ise, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemez.

Detaylı bilgi için bize ulaşın


 

Gaziantep Arabulucu Ofisimizce Hazırlanan Diğer Makaleler

itirazin-iptali-arabuluculu

Arabulucu Toplantısına Katılmama ve Yargılama Giderinden Sorumluluk

Gaziantep Arabuluculuk Ofisi olarak, arabuluculuk sürecinde katılımın önemi ve yargılama giderlerinden sorumluluğunuz hakkında bilgilendirme yapmak istiyoruz. Arabuluculuk, hızlı, etkili ve maliyet açısından avantajlı bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak, toplantılara…
✅ Gaziantep Arabulucu ✅ Gaziantep Ticaret Hukuku Arabulucu
✅ Gaziantep İhtiyari Arabulucu ✅ Gaziantep Banka Hukuku Arabulucu
✅ Gaziantep Zorunlu Arabulucu ✅ Gaziantep Tüketici Hukuku Arabulucu
✅ Gaziantep İş Hukuku Arabulucu ✅ Gaziantep Arabulucu Ofisi

Gaziantep Adliye Arabulucu Merkezi
İletişim Bilgileri

SANTRAL OPERATÖRÜ ÇAĞRI MERKEZİ : ( 0342 ) 321 36 36

Gaziantep Adalet Sarayı Ana Hizmet Binası : Zeytinli Mah. Turgut Özal Bulv. No:1/1 27500 Gaziantep

GAZİANTEP ARABULUCULUK MERKEZİ

GAZİANTEP ARABULUCULUK MERKEZİ MÜDÜR  4655
KALEM 4653
Makalemizi Oylar mısınız? post

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Call Now

Scroll to Top
WhatsApp
Merhaba; ben arabulucu ,size nasıl yardımcı olabilirim.