Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yani, arabulucuya başvurulmadan bu tür davalar doğrudan asliye ticaret mahkemesine açılamaz.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Kanunun 4. Maddesindeki davalar ikiye ayrılıyor. Mutlak ve Nispi Ticari Davalar.
- Rehin Karşılığı Ödünç Verme
- Malvarlığı ve İşletmenin Devralınması
- İşletmelerin Birleştirilmesi ve Şekil Değiştirmesi
- Rekabet Yasağı
- Yayın Sözleşmesi
- Kredi Mektubu ve Kredi Emri
- Komisyon Sözleşmesi
- Ticari Temsilci, Ticari Vekil ve Diğer Tacir Yardımcıları
- Havale
- Saklama Sözleşmesi
- Fikri Mülkiyet (Marka, Patent, Coğrafi İşaret, Faydalı Model gibi)
- Borsa, Sergi, Panayır, Pazar, Antrepo ve Ticarete Özgü Diğer Yerler ise mutlak ticari dava sınıfına giriyor.
İki taraftın da tacir olması ve konunun ticari işleriyle ilgili olması halinde ise de nispi ticari dava olur. Bu iki halde de arabuluculuk zorunlu olacaktır.
Çok yüksek ihtimalle, kooperatif kanunundan kaynaklı hukuk davaları, sebze-meyve gibi arz-talep derinliği olan şeylerde üreticiler ve meslek mensupları arasında ya da mensupların kendi aralarında çıkan uyuşmazlıklarda belirli sınırları aşanlar, esnaf ve sanatkarlarda fiyat tarifeleriyle ilgili uyuşmazlıklar da zorunlu arabuluculuk kapsamında olacaktır.
İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk
İş Mahkemeleri Kanunu 3. Maddesi, işe iade ile iş alacağı ve tazminat davalarının açılmasından önce arabuluculuk sürecinin işletilmiş olmasını bir dava şartı olarak getirmiştir.
Kanun m.3/1 “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
Arabulucuya başvurunun dava şartı olarak öngörüldüğü durumlarda, bu zorunluluğun yerine getirilmeden dava açılması durumunda dava karşı tarafa tebliğ edilmeden ve esasa girilmeden usulden reddedilecektir.
Madde devamı “İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz” şeklindedir. Yani iş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili tazminat, tespit, itiraz ve rücu davalarında arabulucuya başvuru zorunlu tutulmamıştır.
Bu konular yine arabuluculuk çözüm yolu için uygun konular olup, isteğe bağlı bırakılmıştır.
Arabuluculuk Toplantısına Katılmayan Tarafın Hukuki Sorumluluğu Nedir?
Arabuluculuğa tabi iş hukuku uyuşmazlıkları ile ilgili bir tarafın arabuluculuk yapılması için başvurması halinde, her iki tarafın da belirlenen ilk toplantıya katılması yükümlülüğü vardır (491 sayılı Kanun m.3/12). Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf iş mahkemesinde dava açılması halinde kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin (dava avukatlık ücreti, harçlar, bilirkişi ücreti vb. giderler) tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca ilk toplantıya katılmayan bu taraf lehine avukatlık vekalet ücretine de hükmedilmez.
Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Yani, her iki taraf yaptığı masrafları ve harçları kendisi öder. Ancak bu halde haklı çıkan taraf lehine yasal avukatlık ücretine hükmedilebilir.
Zorunlu Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
Başvuru Süreci
Zorunlu arabuluculuk başvurusu, iş ve ticari uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesi için ilk adımdır. Taraflar, arabuluculuk bürolarına başvurarak süreci başlatır. Arabulucular, tarafların çözüm üretmesine yardımcı olur ve müzakereleri yönlendirir. İş veya ticari davalarda arabuluculuk süreci genellikle 3 hafta içinde sonuçlanır. Ancak taraflar anlaşamazsa, mahkemeye başvurma hakkı doğar.
Arabulucunun Rolü
Arabulucu, taraflar arasında anlaşmayı sağlamak için tarafsız bir rol üstlenir. Taraflar arasındaki iletişimi geliştirir ve her iki tarafın da çıkarlarını gözeterek çözüm önerileri sunar. Ancak arabulucu, herhangi bir karar vermez; tarafların kendi aralarında anlaşmasını sağlar. Süreç tamamen gönüllülük esasına dayalıdır ve tarafların anlaşamaması halinde dava süreci başlatılabilir.
Arabuluculuğun Avantajları
Hızlı ve Ekonomik Çözüm
Zorunlu arabuluculuk süreci, dava süreçlerine kıyasla çok daha hızlıdır. Mahkeme süreçleri yıllar sürebilirken, arabuluculuk birkaç hafta içinde sonuçlanabilir. Ayrıca, mahkeme masraflarından kaçınarak taraflar için maliyet avantajı sağlar.
Tarafların Kontrolü Ele Alması
Arabuluculukta, taraflar kendi anlaşmalarını kendileri yapar. Bu, dava sürecinde olduğu gibi yargıcın kararıyla sonuca varmak yerine, tarafların aktif bir şekilde çözüm üretmelerini sağlar. Bu durum, tarafların kontrolü ele almasını ve kendi çıkarlarına en uygun çözümü bulmasını sağlar.
Sonuç
İş ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuk, hem dava yükünü hafifletmek hem de taraflar arasındaki anlaşmazlıkları hızlı bir şekilde çözmek için etkili bir yöntemdir. Arabuluculuk süreci, tarafların kendi aralarında anlaşarak uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmasını sağlar ve mahkemelere gitmeden önce zaman ve para tasarrufu sunar.
Ancak arabuluculuk süreci her zaman başarıyla sonuçlanmayabilir. Bu durumda taraflar, yargı yoluna başvurma hakkını saklı tutar. Zorunlu arabuluculuk, her iki tarafın da çıkarlarını gözeten bir süreç olarak hukuk sisteminde önemli bir yer tutmaktadır.
Eğer iş veya ticari bir anlaşmazlığınız varsa ve arabuluculuk süreci hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız, profesyonel bir hukuk danışmanından yardım almanız önemlidir. Anlaşmazlıkların çözümünde ilk adımı atmak için arabuluculuk sürecini değerlendirebilirsiniz.